Hem bebeğini hem de anneliği tanımaya çalışan tazecik annelerin ilk büyük sınavı, yeni doğan bebeklerin gaz sancıları oluyor. Her kafadan çıkan seslere ‘acaba ben mi başaramıyorum’ hissini de ekleyen lohusalık kafası bazen hata verip durma noktasına gelebiliyor. Maalesef her anne bu yollardan geçiyor. Müjde! Günün sonunda bebeğine ne iyi geliyor en iyi bilen sen oluyorsun. İşte tam bu noktada o süreci yaşarken neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Belki size de küçük bir fikir verip bu süreci bir tık daha kolay atlatmanıza yardımcı olur.
İlk olarak şu konuda anlaşmamız lazım. Ne yaparsak yapalım bu gaz sancılarının kesin bir çözümü yok. Yaklaşık üç ay gibi bir süre bu sancılar maalesef yaşanıyor. Olayı bebeğinin sindirim sisteminin gelişmesi adına yaşanan doğal bir süreç olarak görmekte fayda var. Bizim çocuk doktorumuz esprili bir şekilde “Yeni doğan döneminde bu gaz sancılarını çekmeden ana baba olunmaz” demişti. Durumu kabul edip yola devam edelim. Bu dönemde çocuklarına ağız yoluyla verilen bitkisel içerikli ürünler kullanan ebeveynler oluyor. Biz doktorumuza sorduğumuzda en fazla yüzde 30’luk bir yarar sağlayabileceğimizi söyleyip önermemişti. Dilerseniz siz de doktorunuza danışabilirsiniz.
“Annenin yedikleri bebeğe gaz yapar” lafı ve buna dair hissettiklerim
Siz de bebeğe gaz yapan yiyecekler diye muhakkak bir araştırma yapmışsınızdır. Hatta etrafınızda bu konuyla ilgili bin bir çeşit öneri veren de vardır. Sonuç olarak çıkan tabloda bebeğe gaz yapmayan yiyecekleri aramanın daha mantıklı olduğuna karar vermiştim. Öyle ki fındıktan yoğurda her şey gaz yapan yiyecekler listesinin içindeydi. Bir yandan yeni doğum yapmış ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye çalışan bir anne ve beslemesi gereken bir bebek varken bu listeler açıkçası bana mantıklı gelmedi. O yüzden tüm listeyi hayatımdan çıkarmadan adım adım ilerlemeyi tercih ettim. Tabii ki listenin en başında bulunan kuru fasulye, mercimek çorbası gibi yemekleri bir süre tüketmedim. Tükettiğim birçok ürüne de kimyon koydum. Hatta tadını sevip o şekilde tüketmeye devam ettiğim yemekler var. Mesela bulgur pilavı. 🙂 Ama başta yoğurt gibi birçok ürünü de tüketmeye devam ettim. Sizde bu süreçte bebeğinizin daha çok hassasiyet gösterdiği ürünleri keşfedeceksiniz. Ve buna bağlı bir beslenme programı uygularsanız daha rahat ettiğinizi de göreceksiniz.
Kiraz çekirdeği kemeri ve patiği

Açıkçası bir umut aldığım ürünlerden bu ikili. Dönem dönem faydasını da gördüm. Ağlama krizleri başladığında ütüyle hızlıca ısıtıp kıyafetinin üstünden karnına sarıyordum. Yüzde yüz bir performans göstermese de dönemsel olarak işimize yaramıştı. Dilerseniz bir havluyu da hafifçe ısıtıp kıyafetinin üstünden bebeğinizin karnına koyarak sıcaklık sağlayabilirsiniz. Bu iyi geliyorsa bir tık daha fazla süre sıcak kaldığı için bu ürünlerden birini alıp kullanmaya başlayabilirsiniz.
Bitkisel çaylar
Ben o üç aylık dönemde diyetisyen bir arkadaşımın da onayıyla rezene, kimyon ve papatyadan oluşan bir karışım bitki çayı da içiyordum. Bazı anneler bu üçlüye anasonu da ekleyebiliyor. Ancak 0-3 aylık dönemde bu ürün bebeğe ağır gelebilir. Muhakkak doktorunuza danışın kullanmadan önce.

Titreşimli bebek koltuğu
Bunu kesinlikle tavsiye ediyorum. Titreşimli bebek koltuğu denildiğinde geniş bir skalada her bütçeye uygun ürünler var. Ben açıkçası verim alıp almayacağımı bilmediğimden çok da pahalı bir şey almamıştım. Yandaki fotoğraftaki ürünü kullandım. Ve işimizi gördü diyebilirim. Çok huysuzlandığında titreşimini de açarak koyuyordum. Bu koltuk bebeğimi rahatlatıyordu.

Kucakta gezdirme
Evet bu sancı dönemlerinde bebeği kucakta gezdirme, sırtını pışpışlama, hafif hafif hareketler yaparak kucakta tutma gibi şeyler sizi yorsa da bebeğe iyi geliyor. Bence kucağa alışacak endişesini ve söylemlerini bir kenara bırakıp hepsini yapabilirsiniz. Bebeğinizin size ihtiyacı var ve bu dönem zaten güvenli bağlanma dönemi olduğu için tensel temas da çok önemli. Bol bol sarılın, kucaklayın yavrunuzu.
Kolik müzikleri
Benim bebeğim ayrıca kolik olduğu için hayatımıza bu dönemde piş piş, süpürge sesi ve Buzuki Orhan Kolik Albümü de dahil oldu. Siz de deneyebilirsiniz belki bu sesler bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilir. Ancak küçük bir uyarı, piş piş bizim hala hayatımızda. Girdiği hızda çıkarmak bazen mümkün olamıyor. 🙂
Sevgili anneler. Çok yorucu, yıpratıcı ve bilinmezliklerle dolu olsa da bu bir süreç. Bebeğinizi tanıdıkça ve o büyüyüp geliştikçe bu süreç de bitecek. Ben ilk üç ay yukarıda bahsettiğim şekilde hareket ettim. Başta da dediğim gibi hiçbiri yüzde yüz sonuç vermiyor. Ama o anı bir şekilde atlatmanıza yardımcı oluyor. Sağlıkla ve keyifle bebeklerinizi büyütmenizi diliyorum. Ve o uykusuz gözlerinizden öpüyorum.
Bunu da okumak isteyebilirsiniz. https://www.bebegimleyasam.com/yazarlar/bebek-reflu-yatagi-gerekli-mi/